16 Mayıs 2013 Perşembe

Absürd Görecelilik



    Long time no see ve aleyküm selam. Yani uzun zamandır deniz yok hoşgeldin kanka yazdım ingilizcesinden. Hayat tüm adrenalinliğiyle devam ediyor. Bir gün banci camping diğer gün paraşütle atlama ve ertesi gün de kaya tırmanışı yapıyorum sanki. Yok ya aynı işte işe git gel yat kalk yine işe git gel. Buraya ne yazarım ki leyn diye düşünürken yine her zaman olduğu gibi bir şeyler sallarım diyerek akışına bırakıyorum. Son geyiklerden bahsedeyim bari.
   
    İmana getiren origami. Bu nedir yav?.Origami japonlara ait. Adam kağıdı bi garip katlıyor en sonunda haç ve hell çıkartıyor. Bi de hil diyor gidin bakın diyor gogleye diyor. Japon büyükelçisi tehdit etmiş.'' Biz kayanın hayvanın ruhuna inanıyoruz onları bile peçete kağıtla falan özdeşleştiremedik hayırdır bilader?'' diye dilekçe yazmış. Bizim insanımız gerçekten çok boş kalıyor canları sıkılıyor galiba. Ben de kağıdı alıp katladım katladım bi kestim biçtim origami yapayım diye. Ofisteki temizlikçi abla süpürgeyle kovaladı her yeri kağıt pislik yaptın diye ufak ufak. Tam da bir şeyler yapmaya başlamıştım. Sonra abladan özür dilemek için lise kafası kağıttan gül yaptım bi posta daha dayak yedim. Origami bana göre değilmiş. Pardon ben imana gelmiştim kendisi burada mı?  Hmm öyle mi ben sonra gelirim o zaman....

    Bi de fenerli bikaç taraftarın cinconlulara muz gösterme olayı var. Al sok diye muzla bağırıyon maçta sonra tespit edilip sıkışınca yok ben şaka yaptım yok midem rahatsız falan. Muzla şaka olmaz. Şekil itibariyle rahatsız edici gücendirici bir meyvedir. Hem de öyle uzatılır mı al sok der gibi . AA çok ayıp. Muz gösterdiğin adam da Drogba ha. Abim Afrikanın bağrından irice bir abimiz. Esas o muz gösterirse halimiz harap olur. O şoku atlatamayız. Komplekse girip ölenler mi dersiniz. Yalandan korkmam da hakkat o kara yılandan korktuğum kadar diyip kaçışanlar mı dersiniz. Bence o taraftarlar muz orta aç diye kopya vermek için getirmişler o muzları. Sakın yanlış anlama Drogba Abi.

   Leyla ile Mecnun izliyorum bu aralar. Hep isteyip de başlayamadığım bir diziydi. Dizinin kafası benim kafaya benziyor. Takılmaca, çağrışmaca, eğlenmeli gülmeli şakalar fıkralar. Leyla harbi taş, Leyla the Band olarak müzik olayına da girdiler. Saygılar sevgiler. İlk 40- 50 bölüm daha iyi diyorlar da bakacağız. Diziyi izlerken kendi hayatımda nasıl takıldığım aklıma geldi de. Le ben de hakkaten absürd komedi yaşıyorum ha. Aman salla ya eğleniyorum işte. Post rakı yeni rakı sevdiğim kadar severim. Hayatın bana karşı tutumunu evli bir çift üzerinden size açıklayacağım. Kadın kocasına kızıyor arkasını dönüp yatıyor. Adam da diyor ki nereni dönersen dön bir delik bana bakıyor. NABERRRR! diyor. İşte o yüzden kaçış yok. O zaman deliliğe vurup eğleneyim ne zararım var ki kimseye. Mendil satan dilenci ablaya çıkarıp ıslak mendil vermek gibisin sen hayatımda bir o kadar şaşırtıcı ve bir o kadar da saçmalıkla yaratıcı diyen, gülmekten hoşlanan uygun adaylar cvlerini bana yollasın valla babam evlendirecek galiba beni bi garip işler dönüyor. Kaçırırsan sümkürürsün....

  Bütün bu zırvaların içinde insanlar ölüyor. İşler karışıyor. Kim ne halt ediyor? Suriye olayı nedir? Savaş ne için ve kimin için? Biz kimlerin cennetinde yaşarken kimler bizi cehennemde görüyor? Görecelerin içinden canım koşarak koşarak gel bana gel.. Dağlar kızı Reyhan. Ne oldu şimdi? Allah rahmet eylesin. Acil şifalar versin...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder