10 Nisan 2013 Çarşamba

Kötü Yazı



   Rüyamda  Çarli'nin çukulata fabrikasına gittim. Orada bir umpa lumpa ile tanıştım. Adı Cevat'tı. Aslında bütün soru soranlara bir Cevat idi. Nüfus memuru cevap yazacağına cevat yazmış. Günlerden sıradan aylardan döngüsel ve saat olarak uykum var uleyndeyiz. İş  ve güç . May the force be with you! Sabah işe gitmek istemedim. Monotonluk sıkması geyiği. Stress var mı? Yok. İş mi çok? Yok. Sadece sıkılma. Öğleden sonrası ise hayatsal upgrade planları kafamda uçuşmaya başladı. İşte o zaman anladım ki sıkılma normal. Harekete geç uleyn sıkılması gelmiş.  Bir şeyler daha yap. Öğren, geliş, evolve... Para kazan, bilgini çoğalt, hap yap para kap.... Acaip kapitalist oldu. Peh kim kaldı eski nihilistlerden. İşte de sıkılıp espri yapmaya başladım. Millet gülüyor ha. Az sıksam komedyen olurum. Acun benim de elimden tutar mı ki. Başarısız  atalay atalay atlayanlar çok mu cazip? Survivor adasına gitsem bir kaç kilo versem millet beni sever mi ki? Çay içiyorum tadı kötü olmuş yoksa mutfakta imam mı var? Sorular sorular....

  Bir kaç gündür dönen geyik de şu... Abi bak evlen çocuk yap. Yaş fazla olunca uğraşamazsın. Le ben ne uğraşayım ki. Benim çocuğum da benim gibi çatlak olur. Yuvarlanır yolunu bulur. Bir de unuttukları bir şey var. Evlenip çocuk yapmak için bir kız lazım uleyn. Evli barklı adam İron Maiden konserine gider mi? Bırakın az daha eğleneyim. Yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz hop ordayım. Facebook da adının önüne TC yazma modası başladı. Hepimiz kurumuz aslında çok doğru bir uygulama. Her birey bir maldır ve bu malı pazarlar. Devlete ait olmak tercih meselesi olabilir mi? Kendimizi özelleştirebilir miyiz? Ben şahsen kendimi yabancı sermayeye satabilirim. Ruslara olabilir mesela. Olga'ya, İrina'ya falan. Arz talep olursa daha iyi olur. İşin içine para girince daha farklı oluyor tabii ki.  Belki de kendimi satın alabilirim. Devlete para ödesem beni bana satar mı ki? İnsan kendi kendinin pezofenkidir zaten. Kendini iyi pazarlayan adamlar pazar günleri rahat eder.

  Bazen bir karavanım olsun istiyorum.Kafama göre istediğim yere çekeyim. Yatayım kalkayım takılayım. Herkese bazen gelir bu his. Trafikte bir karavan görürüz ve kaçma hissimiz tetiklenir. Aslında ben de kaçmak istiyorum. Bu saçma yerden gitsem ne güzel olur. Aitlik hissi uyandıracak bir şeyler arıyorum. Monotonluk üstümde megatonluk basınçlar yaratıyor. Radiohead kafaları geldi yine I am a creep... Şaka şaka ya emoluğa gerek yok. Elektrik mühendisleri odasının kısaltması emo. Düşünsenize koyu giyimli makyajlı abiler saçlar yanlara taranmış, elektrik projeleri üstüne çalışıyorlar. Arkada Tokio Hotel, My Chemical Romance çalıyor. Sıkılınca ağlıyorlar. Lnt olsn svglim terch etti. Bu hayat bana iyi davranmıyor. Ben bi isyan edip üzüleyim. Cık cık cık....

   Ne güzel şeysin nargile için fokur
dışın püfür püfür. Keyif veren unsurlardan. Bir de kafa açıcı etkisi var sanırım. Sigara da kullanmadığım için  mass effect yapıyor bünyede. Bir garip adabı var. Marpuç elden ele verilmez. Yanında sade Türk Kahvesi içilir. Ağır muhabbetler edilir. Közünden başka tütün yakılması içene hakarettir. Ağır muhabbet demişken bunu yapmadan edemeyeceğim. Ağır muhabbet: Şu vinç var ya 45 ton, kamyon 20 ton taşıyor, 100 grosstonluk tankere bindim vs. Yazıyı vasat buldum bari kızlarla iki muhabbet edin de sıkılmayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder