19 Ağustos 2013 Pazartesi

İnce Buzdan Kavun Karpuza Zurnaların Gelişimi



   Hayatımda, ince buz devrini başlattım. Bu sincaplar, filler, çatal dişli gaplanlar olan buz devri değil. Bu Norveç'in göllü bir bölgesinde donan gölün üstünde bahar aylarının sonunda yürümek gibi bir şey. Kafamı kızdıranı göle yürü diye bırakıyorum. Hataya devam ederse uzaktan uzaktan yeri çekiçliyorum. Akıllanmaya başlarsa elimi uzatıp dışarı çekiyorum. Göle düşen düşer, çıkan da çıkar. Ne olursan ol and justice for all! Bir bana dön adım at ki çekeyim değil mi Benjamin? Yaptığım meslek itibariyle sayılarla aram epey iyidir. Mantıksal çözümlemeler, problem çözmeler, analitik düşünmeler ve verimlilik olaylarına hükmetmek az buçuk ruhuma işlemiştir. Sosyal olaylarımı da sayısal çözmeye başlamaktan başka çarem kalmadı. Ve dedi ki: hendeseciyi  sayılarla sıkıştıranın vay haline... Şüphesiz ki o sayılar dönüp gerçek sevenine döner. Bu kadar avans yeter Benjamin. Sıkıldım hiç bir şey yapmamaktan ve tek haneli insanlara laf anlatmaya çalışmaktan... Sıkıldım sabretmekten, aynılıktan. Ve en önemlisi sıkılmış portakaldan, limondan, greyfurttan, vitamin barından...
 
   Selamünaleyküm diye repe başlayan adam gördüm bugün. Yo yo selamünaleyküm ben Zeloo! Fazla bakma bize olursun Tro! Yurdum gençlerini geçtim gezegenimin gençleri bu Dünya size emanet. Çok iyi yoldasınız. Devam edin. Aklıma gelmişken Murphy denen bir adam varmış. Bu bizim Hızır'ın tam tersi. Başa kötü bişey gelince, sıkışınca falan bu da geliyormuş. Hepsini üst üste yığıyormuş. Az önce kahveye indim. Sopa kestirdim meşeden 40 santim . Dağıttım abilere. Bizim mahalleye gelirse bi temiz benzeteceğiz. Benim bildiğim Murphy baya koyu çikolata renkli komik bir abiydi . Filmleri vardı şişko profösör diye. Zayıflatan ilaç yapıyordu. Karıya kıza dadanıyordu, ekmeğine bakıyordu. İşte yıllar değiştirdiyse onu bilemeyeceğim. Aldıysa onun gözlerindeki yaşama sevincini.O da artık kötü adamlar gibi hile, hurda, zulüm, tecavüz peşindeyse kırk santimlik sopayla tanışacaktır. Uleyn üst üste neden geliyor 9 katlı gofret mi bu? Düzeni kim kuruyorsa ben de onu düzeneyim. Düzensizseniz düzen sizsiniz... Bi de bizim yumurta çıksın çift sarılı a.q. yani üçüncü tip zeka katsayısı. Attitude quotient. Harbi mal olup hayatta bir yere gelmişlerin zekaların bulunan şeymişmiş. Bildiğin bal dediğimiz olay bu ya. Ya hırsızlık yapmıştır ya uğursuzluk. İki gün lezovenk derler üçüncü gün lezovenk ne ki abi? Diye sorarlar adama...

  Sana seni senden daha iyi anlatacak bir olabilir mi? Dertlerini hemen çözecek. Hayatını paylaşacak. Seni mutlu edecek. Mutsuzluğunu bile paylaşıp çekilir hale getirebilecek. Yalnızlığını bitirecek. Gak dediğinde su, guk dediğinde yemek getirebilecek. Üşendiğinde hemen orada bitip üşendiğin işi senin için hemen yapabilecek. Sabahları öperek uyandıracak. Biraz daha uyumak istediğinde istediğin kadar uyu daha 3-5 saat var diyebilecek. Saçmaladığında ve haksız olduğunda bile yanında olacak. Hatta seni haklı çıkartacak şeyi bulup işleri lehine döndürecek biri olabilir mi? Yürüyün gidin ya. Hınah bulursunuz. Kimse ne Polat Alemdarcılık oynasın ne de Polyanna'cılık. Bu arada Polyanna nedir abi ya? Bana direk sevişirken film çekenlerin, kornocu mu, zurnacı mı ne işte o sektördekilerin  isimlerini çağrıştırdı. Oh olsun daha büyük bir kırbaçla da vurabilirdi. Oh olsun canımı daha çok acıtabilirdi. Oh olsun zenci olabilirdi.  Ayşecik olsun Polyanna. Hayat sevince güzel. Karpuzu kavunu bostanı sevin. Piçakla kesin yiyin diye filmi vardı. Ömercik de vardı. Sarı pipi tam ya.



 


 

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Ya şehriye Ramazan olmadı tel şehriye



    İnsanlar doyumsuz. İnsanlar memnuniyetsiz. İnsanlar tahmin edilesi.  Bende çevreyle iletişimsel monotonluk oluştu. İzlediği filmlerin gidişatını tahmin edip ilk kez izlediğim filmlerden bile zevk almaz oldum. İnsanlar ve yaptıkları hep aynı. Her ayın sonu ya da başında patronların  veya amirlerin arayıp parasal konularda viyaklamaları ve senden duyduklarının içinden sadece işine gelenleri çekip çıkarıp yine sana karşı kullanma çabaları da çok monoton. Siyasetçilerin hareketleri bütün milleti etkilese bile, siyaset var olduğundan beri aynı. İnsanlar binlerce yıldır hiç mi ders almamış? Hiç mi düşünmeyi seçmemiş? Hala aynıyız. Sürüyüz. İşte sen de artık herkes gibisin, gibiydin ve gibiydiniz. Arada şaşırt beni, ürküt beni, ohalat ve vayslat beni. Ama nerde... Müzik, sinema gibi sanat olan ama popüler kültürün bulaştığı her şey popolar kültüne dönüşüyor. Yeni nesilin şarkıcı diye dinledikleri,  kendine örnek aldığı ekolayzırla sesi oynanmış sanattan ziyade para yapar bu diye piyasaya sürülen cücükler sadece. Sinemada da bir Amerikan hakimiyeti ve kısır döngüleri ve döngüsüz kısırlığıyla kendini tekrarlayan boş filmler. Süper kahramanlar, yalanlar yalanlar yalanlar. En son ne zaman akıl kurcalayan bir senaryo geldi ki. Ne zaman kurgusu ve akışı düzgün bir film izledim ki? Seksenler,  doksanlar başı nerede? Tüketim toplumu senin ta ananı babanla evlendireyim...

   Bu kadar serzeniş yeter. Biraz da makara yapayım. Son günlerde buralar çok sıcak oldu. O kadar sıcak ki
asfaltta yumurta kırma deneyi yaptım. Yumurta asfalta değmeden buharlaştı. Yolun karşısındaki otobüs durağının içinde vaha gördüm. Palmiyeler, develer falan vardı. Vahaya gittim. Cansız manken vaha kılıçaslan çıktı. Hemşerim hayırdır çok boş bakıyon? Niyetli misin? dedi bir ses. Neye niyet neye kıspet derken yağlı güreşi düşünüp bu halde bile çağrıştın. Beynine yumurta kırayım dedim. Zaten garip çalışan beyin sıcağın etkisiyle vıcık vıcık oldu. Bir de niyetli olmak var. Sıcaklık 60 derece, nem yüzde beşyüz. Kafalar olmuş Zonguldak. Selamünaleyküm abi? Nassın? - Hıııııı. Bir işimiz vardı. -Hııııı. Abi sizin ev yanıyor.- Hııııı. Emrah koş anana halleniyorlar. - Hııııı...Sahur kaçta oluyor delikanlı? -Hııııı....

  Bir de şimdi bayram klişeleriyle uğraş. Abidik gubidik mesajlar. Çikolata , şeker... Peki nedir ramazan? What is the meaning of ramadan? Neden kutluyoruz? Ramazana çikolata şeker olayını sokan din midir? Baklava yemek sünnet midir?  Şeker bayramı kavramı nereden geliyor? Tüketim toplumunun dini bayramlara etkisi yok mu sizce? Şeker olayı cadılar bayramıyla etkileşimle gelmiş olabilir mi? Kapılarda dolaşıp şeker toplayan çocuklar benzer değil mi? Hep kendimiz yazıp kendimiz oynuyoruz. Çok çakalız. Herkesin ramazan bayramı TATİLİ kutlu olsun. Önemsediğimiz şey tatil kısmı zaten. Şahsen çok da fifi. Gündüz tıkın, gece alkol kafası. Aman ha kurban etiyle içmeyin. Çünkü günah o kadar beklemek 2-3 ay beklemeyin alın kasaptan mangal falan yumulun. Daha kurbana çok var. O zaman takılırsınız. Ciğeri dalağı, rakı falan. Ayrıca en müslüman benim. Müslüman doğru konuşur, yalan söylemez. Müslüman kelimesi belli bir anda Müslüm Gürses dinlerken kendinden geçip kendine acı çektirmek için keskin aletlerle façalanma anı demek olabilir. Müslüm an. This is a fucking Müslüm moment. Kalemtraş getir oğlum. Permatik çek. Pişman olacaksın Ebu Sufyan. Pentagram şarkı yapacak bu filmin müziğini. Antony Queen'in isyan edecek ciğerimi yediniz diye.  Hubel'e tapacaksınız!

    Son olarak UFO gerçeği, uzaylılar bildiriyor: Sen mi büyüksün? Hayır ben büyüğüm. Ben. Yaşşar Usta!